30 yıl önce İzmir’den Yunanistan’a gezmek için giden 61 yaşındaki Mehmet Sever, burada 56 yaşındaki Grigoria Agakou ile tanışıp aşık oldu. 26 yıl önce Agakou ile evlenen Sever, 2 yıl önce emeklilik işlemlerini gerçekleştirmek için eşi ile birlikte Yunanistan’dan İzmir’e döndü. Bu sırada Agakou Sever böbrek iltihaplanması nedeniyle rahatsızlandı.
Maddi durumu günden güne kötüye giden ve emeklilik işlemlerini de halledemeyen çift Yunanistan’a geri dönmedi, kalacak yerleri olmadığı için uzun bir süre hastanede yaşadı. Bu süre zarfında bakım evlerine yerleşmek için girişimde bulunan ancak kendilerine önerilen farklı bakım evlerini ayrı kalmamak için reddeden çift, park ve kafelerde yatmaya başladı.
Çevre esnafı ve mahalleliler çifte bazen yemek, bazen de ilaç verirken, bazen de dükkanlarını açıp kalacak yer sağladı. Türk ve Yunan çiftin duygu dolu hikayesi, sosyal medyada adeta paylaşım rekoru kırdı. İki aşığın birlikte sıcak bir yuvada yaşamasını isteyen Berrin Güner adlı kadın ise önce çifti buldu ve bir otele yerleştirdi, sonra da sosyal medya hesabındaki bazı takipçilerinin de yardımı ile onlara dayalı döşeli bir ev tuttu. Mehmet Sever, kendisine yardım eden genç kadın için, “Onu bize Allah gönderdi” derken çeyrek asırlık aşkları için de, “Biz hastalıkta sağlıkta birlikte olmak için söz verdik. Ölüme kadar birlikte gitmek istiyoruz” dedi.
“O ARTIK BİZİM KIZIMIZ OLDU"
Halen sonda ile gezen eşi Agakou ile hastanede kalırken bir yandan da bakım evi için yer baktığını belirten Mehmet Sever, “Bana Örnekköy semtinde bir bakım evi ayarladılar, eşime de Basmane semtindeki bir kadın sığınma evini. Onu orada bırakamazdım. 2 yıldır sokaklarda yaşıyorduk. Burada bulunan tüm esnaflar ve mahalleliler de bize hep yardımcı oluyorlardı.
Sosyal medyada hikayemizin paylaşıldığını bilmiyordum. Bir gece yarısı adını sonradan öğrendiğimiz Berrin Hanım kaldığımız kafeye geldi. Beni uyandırdı, ‘kalkın gidiyoruz’ dedi. Önce çok şaşırdım. ‘Güvendesiniz’ dedi. Bizi önce bir otele yerleştirdi, sonra da ev tuttu. Şimdi evimizde her şeyimiz var. Allah hepsinden razı olsun. O artık bizim kızımız oldu. Her gün başımızı sokacak bir ev hayal ediyorduk. Beklemediğim bir anda yaşantımız bambaşka oldu. Çok duygulandım, hatta o gün ağladım. Biz hastalıkta sağlıkta birlikte olmak için söz verdik. Ölüme kadar birlikte gitmek istiyoruz” diye konuştu.
“AYRI YERLERDE KALMALARINA GÖNLÜM RAZI OLMADI"
Çiftin hikayesine sosyal medyada denk gelince çok duygulandığını söyleyen Berrin Güner ise şunları söyledi:
“Çiftin Üçyol semtinde yaşadıklarını öğrendim. Gecenin 2’sinde onları bir kafede buldum. Gördüğümde ikisi de sandalyelere kıvrılmış yatıyordu ve halleri içler acısıydı. Buna duyarsız kalamazdım. Zaten sosyal medyada takipçilerimle birlikte çiftimiz gibi birçok aileye yardım ediyoruz. Bugüne kadar 100’ü aşkın kişiye destek verdik.
Çiftimizi aldım ve 4 gece otelde kalmalarını sağladık. Sonra da güzel bir ev tuttuk. Mutlu ve huzurlu şekilde aşklarını yaşıyorlar. Bundan daha büyük bir mutluluk olamaz. Otele ilk girdiklerindeki duygu selini anlatamam. Sıcacık bir odaya girince ikisi birbirine öyle bir aşkla sarıldı ki hem onlar ağladı, hem ben ağladım. Allah kimseyi sevdiğinden ayırmasın. Onların ayrı yerlerde kalmalarına gönlüm razı olmadı.”
ESNAF VE MAHALLELİLERLE YENİDEN BİR ARAYA GELDİLER
İzmir’in Buca ilçesinde dayalı döşeli evlerine yerleşen Sever çifti, yeni evlerinde huzurla yaşadıklarını belirtirken, onları sokakta görüp tanıyan vatandaşlar da başlarını sokacak bir eve yerleştiklerini öğrenince çok mutlu olduklarını belirtti. Park ve kafelerde kaldıkları süre boyunca kendilerine yardım eden esnaf ve mahallelileri de unutmayan çiftin Üçyol semtine yaptıkları ziyaret ise duygu dolu anlar yaşattı. Mehmet Sever, önümüzdeki ay işe başlayacağını ve eşinin tedavisine daha iyi devam edilebileceğini söyledi. Eşini çok sevdiğini ifade eden Agakou Sever de, "Çok güzel bir hayat yaşadık. Aramızda sevgi ve saygı var. Biz yola devam edeceğiz" dedi.
HİKAYELERİ SOSYAL MEDYADA YER ALMIŞTI
Çiftin hikayesi, “Bu amca ve teyze gündüzleri Üçyol’da parkta duruyorlar. Akşamları ise yakınlardaki bir kafe sahip çıkmış, kafede kalıyorlar. Üstelik teyze rahatsız, sonda ile geziyor. Bugün akşam biraz yemek, ceket, battaniye yastık gibi birkaç parça eşya götürmek için dışarı çıktık, yanlarına gittik. Kafede bir masada oturmuş makarna ve zeytin yiyorlardı. Muhtemelen dışarıdaki insanlar getirmiş. Biz de götürdüğümüz şeyleri verdik, çok mutlu oldular. Bizi masalarına oturttular, yemeklerini bizimle paylaşmak istediler. Israrla ne içersiniz diye sordular, çay söylemek istediler.
Gönülleri o kadar zengindi ki anlatamam. Biraz muhabbet ettik. Devlet sığınma yerlerine gidemiyor musunuz diye sordum. Amca, ‘Devlet bize yer imkanı sağlıyor fakat ayrı ayrı yerler veriyor. Aynı yerde kalamıyoruz. Ben onu görmeyince arıyorum, o beni görmeyince arıyor. İyi günde kötü günde, hastalıkta sağlıkta hep beraber olacağız diye söz verdik. O yüzden dışarıda kalıyoruz ama beraber kalıyoruz’ dedi. Yapabileceğimiz bir şey varsa, bir şey lazımsa söyleyin dedik. Amca, ‘maydanoz suyu içmesi gerekiyor eşimin’ dedi. O an içim burkuldu. Bizim her şeyimiz olduğu halde isteklerimiz hiç bitmezken o amca ve teyze sadece maydanoz suyu istiyordu. Onların zengin gönülleri ve birbirine olan sevgileri çok duygulandırdı bugün beni” yazısı ile sosyal medyada paylaşılınca tıklanma rekoru kırmıştı.