Önceki dönem milletvekillerinden İbrahim Aydemir, farklı alanlarda ortaya çıkan gelişmeleri bütüncül bir bakış açısıyla değerlendirdi. Ona göre, partilerde yaşanan iç tartışmalar, Ortadoğu’daki saldırılar, Avrupa’daki toplumsal kırılmalar ve İslam dünyasının zayıf tepkileri, tek tek ele alınamayacak kadar birbirine bağlıdır. Aydemir, “Türkiye bu tablonun merkezinde sağlam durmak, milletimizin iradesini koruyacak vizyonu sürdürmek zorundadır” ifadelerini kullandı.
SİYASİ DENGELERİN DEĞİŞİMİ
Aydemir, yargı süreçleri ve parti içi mücadelelerin yalnızca bir partiye değil, Türkiye’nin demokrasi tecrübesine yön verecek nitelikte olduğuna dikkat çekti. Ona göre, siyasi liderlik tartışmaları bir partinin geleceğini aşarak, ülkenin siyasal istikrarına da etki edebilir.
“Bir mahkeme kararıyla siyasetin yön değiştirdiği bir ortamda, mesele yalnızca kimin hangi koltuğa oturacağı değildir. Asıl mesele, milletin iradesinin ne ölçüde korunacağıdır” diyen Aydemir, iç tartışmaların demokratik olgunlukla aşılması gerektiğini vurguladı.
Bu süreçlerin farklı aktörler üzerinde de sonuç doğuracağını söyleyen Aydemir, “Bugün yaşananlar, yarının seçim hesaplarını ve stratejik dengelerini belirleyecek. Türkiye’nin geleceği, sağduyulu adımların atılıp atılmamasına bağlıdır” değerlendirmesini yaptı.
ULUSLARARASI OPERASYONLARIN GÖLGESİ
Aydemir, son dönemde yaşanan siyasi suikast iddialarını da hatırlatarak, “Dünyanın en güçlü ülkelerinde bile liderler ve etkili figürler hedef alınıyorsa, bu gelişmeleri yalnızca o ülkenin meselesi olarak görmemeliyiz” dedi. Ona göre, Ortadoğu’dan Amerika’ya kadar uzanan bu tür operasyonların arkasında çoğu zaman aynı güçler vardır.
Bu çerçevede, Türkiye’nin kendi güvenlik kapasitesini daha da güçlendirmesi gerektiğini belirten Aydemir, “Bölgesel barışın tesisi için güçlü istihbarat, caydırıcı savunma ve kararlı diplomasi vazgeçilmezdir” ifadelerini kullandı.
Aydemir, uluslararası arenada kurulan senaryoların hedefinde yalnızca devletler değil, toplumların özgüveni ve direnci olduğuna dikkat çekti. “Korku üretmek, kaos inşa etmek, siyaseti yönlendirmek isteyen odaklara karşı tek çare, milli birliktir” diye konuştu.
TOPLUMSAL BARIŞ VE MEZHEPÇİLİK TEHLİKESİ
Aydemir, iç siyasette kullanılan mezhepçi dilin tehlikelerine de dikkat çekti. Ona göre, inanç farklılıkları üzerinden yürütülen tartışmalar en çok Türkiye’nin toplumsal barışını zedelemektedir.
“Tarih boyunca milletimizi en fazla yaralayan şey, dini kimliklerin siyasete malzeme edilmesidir. Bugün de benzer bir oyuna tanıklık ediyoruz” diyen Aydemir, siyasi rekabetin kimlikler üzerinden değil, projeler ve vizyon üzerinden yürütülmesi gerektiğini kaydetti.
Aydemir, “Milli birlik ihtiyacı, geçmişte yapılan hataları tekrarlamamaktan geçiyor. Mezhepçi dil, demokrasiye değil, kutuplaşmaya hizmet eder” ifadeleriyle toplumsal huzurun korunmasının önemini vurguladı.
İSLAM DÜNYASININ SORUMLULUĞU
Ortadoğu’da giderek tırmanan saldırılara dikkat çeken Aydemir, İslam ülkelerinin pasif tutumunu eleştirdi. Ona göre, yıllardır toplanan zirveler bildirilerle sınırlı kalmış, somut sonuçlar ortaya koymamıştır.
“Artık sadece kınamak değil, caydırıcı adımlar atmak zorunludur. Ortak güvenlik politikaları geliştirilmediği sürece saldırılar artarak devam edecektir” diyen Aydemir, Türkiye’nin bu konuda en başından beri haklı çıktığını vurguladı.
Aydemir, İslam ülkelerinin uluslararası platformlarda daha etkin olması gerektiğini belirterek, “Filistin meselesi yalnızca bir ülkenin değil, bütün ümmetin meselesidir. Birlik olmazlarsa yarın çok daha ağır bedeller öderler” değerlendirmesinde bulundu.
TARİHSEL BAĞLAR VE BÜYÜK GÜÇLERİN ROLÜ
Aydemir, küresel siyasette büyük devletlerin ikiyüzlü politikalarına da dikkat çekti. Ona göre, özellikle bazı Batılı ülkeler İsrail’in her adımında doğrudan destek vermekte ve savaş suçlarını görmezden gelmektedir.
“Bugün İsrail’i yalnızca desteklemekle kalmayan, onunla iç içe geçmiş bir sistem görüyoruz. Bu durum uluslararası hukukun çifte standardının en açık örneğidir” diyen Aydemir, tarihten gelen kolonyal ilişkilerin bugünkü saldırıları beslediğini kaydetti.
Türkiye’nin Batı’ya bakışını yeniden yorumlaması gerektiğini söyleyen Aydemir, “İsrail’i anlamak için onu Doğu Akdeniz’de kurulmuş bir koloni olarak görmek yeterlidir. Soykırım gerçeğini konuşacaksak, bu tarihi bağı da konuşmalıyız” diye ekledi.
FEDAKÂRLIK VE UMUDUN GÜCÜ
Aydemir, zor şartlarda insanlık için mücadele edenlerin fedakârlığını da gündeme taşıdı. Gazze’ye yardım ulaştırmaya çalışanların cesaretini hatırlatarak, “Bazen bir avuç insanın gayreti, bütün bir dünyanın vicdanını harekete geçirir” dedi.
Bu çerçevede, hayatını mücadeleye adamış isimlerin örnek teşkil ettiğini vurgulayan Aydemir, “Onurlu bir iz bırakmak, milletin geleceğine ışık olmaktır. Türkiye’nin geleceği, fedakâr insanların gayretiyle güçlenecektir” ifadelerini kullandı.
“İyilik her zaman kazanır, iyiler her zaman kazanır” sözleriyle konuşmasını sürdüren Aydemir, toplumun umudunun fedakâr insanlar sayesinde diri tutulduğunu kaydetti.
AVRUPA’NIN ÇÖKÜŞÜ VE KÜLTÜREL YIKIM
Aydemir, Avrupa’da yaşanan toplumsal krizlere de dikkat çekti. Ona göre, aile, din ve milliyetçilik gibi değerlerin aşındırılması, Avrupa’yı savunmasız hale getirmiştir.
“Kendi ülkesi için savaşmak istemeyen toplumların ortaya çıkması, değerlerin erozyona uğramasının sonucudur. Bu tablo yalnızca Avrupa’nın değil, bütün dünyanın ibretle izlemesi gereken bir süreçtir” dedi.
Türkiye’nin kendi kültürel değerlerini korumasının önemini vurgulayan Aydemir, “Milletimizin en büyük gücü, köklü tarihinden ve sağlam aile yapısından gelir. Bu gücü korumak, geleceğe yapılacak en büyük yatırımdır” ifadelerini kullandı.
ORTAK VİZYON ÇAĞRISI
Bütün bu başlıkları bir arada değerlendiren Aydemir, Türkiye’nin iç ve dış meselelerini parçalı değil, bütüncül şekilde ele almak gerektiğini söyledi. Ona göre, parti içi tartışmalar, küresel operasyonlar, mezhepçi tehditler, bölgesel saldırılar ve kültürel krizler aynı zincirin halkalarıdır.
“Türkiye’nin güçlü demokrasisi, birlik ve beraberliği, içeriden ve dışarıdan gelen bütün baskıları aşacak kudrettedir. Önemli olan, bu farkındalıkla hareket etmektir” diyen Aydemir, siyasetin sağduyu ve vizyonla ilerlemesi gerektiğini ifade etti.